Nisan 30, 2009

SİZİN DOĞUM GÜNÜNÜZDE.








Belkide görenler vardır ama,akşam akşam bu siteyi verdim, görün bakın,eğlenin!

Sizin doğum gününüzde neler olmuş,siz kimsiniz...

http://www.hediyedenizi.com/DogumGunu/dogum_gunu.php

GÖZ GÖRMESE DE,YAŞASIN KARDEŞLİK!


@ysed arkadaşımdan KARDEŞLİK ödülünü aldım.Ödülün adı bile çok güzel.Kendisine çok teşekkür ederim.Birbirimizi görmesekte sanal alemde çok şeyler paylaşılıyor.
Bende bu ödülü bütün KARDEŞ BLOGLARA canı gönülden gönderiyorum.

papagancigliklari.blogspot.com
pammuk.blogspot.com
deryayla.blogspot.com
mormakas.com
yldoz.blogspot.com
keyiflihobiler.blogspot.com
nazpeki.blogspot.com
ustagiremez.blogspot.com

Nisan 29, 2009

BİR KADIN NASIL UYANDIRILIR!!!!


Hem çok güldüm hem de hayıflandım,Türk kadınları bu kadar zavallı mıdır diye...
Kendimi düşündüm...benden önce kalkan olmaz ki,saat çalar ben fırlarım yataktan.

Duyun ulennnn!!!Şu resimdeki gibi uyandırılmak istiyorummm!!!

Bir İngiliz, bir Fransız, bir Amerikalı, bir Türk...Diye başlar hikaye. Bu sefer erkekler değilde kadınlar gelir bir araya...
Önce, İngiliz hatun başlamış anlatmaya.
-Benim eşim öyle romantiktir ki her sabah eline bir gül alır. O gülü tüm vücudumda gezdirerek beni uyandırır.
Amerikalı atlamış hemen,
-Aaaaa benim eşim de çok romantiktir. Sabah ayak ucumuzdaki pencereyi açar. Hafif rüzgar ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu gezerek beni uyandırır ve eşim mutlaka başucuma bir çiçek bırakmış olur.
Fransız gülümsemiş kendinden emin,
- Bunlar ne ki.Benim eşim her sabah ayaklarımdan başlayıp tüm vücudumu ve en son da dudaklarımı öperek uyandırır beni her sabah. Ben her sabah, mutluluğun doruklarında uyanırım.
- Sıra Türk hatununa gelince, o şaşkın şaşkın diğerlerine bakmış ve demiş ki,
-Ben öyle oros.....lardan anlamam.
Çişim gelir, uyanırım...


MİM OLAYI

Dolunay ve adadeniz tarafından mimlenmiş bulunuyorum.

1. Yıl sonunda zengin olmak koşulu ile bir yıl boyunca her gece kabus görmek ister miydiniz?


Ben rüya görmüşsem kesin çıkıyor.Ama hiç kabus görmek istemem doğrusu.Para için uykumu feda edemem.
2. Kör olma ve sağır olmak arasında nasıl bir seçim yapardınız?

Allah korusun ama galiba sağır olmak daha iyi,evlerden ırak olsun.

3. Öleceğiniz anı bilmek ister miydiniz?

İstememmmmm...

4. Bu gecenin son geceniz olacağını öğrenseniz, birine söylemediklerinizden dolayı üzülür müydünüz?

Aslında söyliyemiyeceğimiz şeyler olmasın.

5. Eviniz yanıyor, aileniz ve siz kurtuldunuz. Son bir kez daha eve girme şansınız olsa, neyi kurtarırdınız?

Eğer şansım varsa ve yanmıyacaksam değerli kitaplarım var onları alırdım.

Bitti...Ya bu mim biraz gerdi beni...Kimi mimleyeyim şimdi.
Kimse gerilmesin istiyorum.

Nisan 28, 2009

STRESİNİZİ ÖLÇÜN

Resmin üzerine tıklayın.

Ben çok az bir titreşim gördüm.Demek ki birazcık stres var.Çok stresli olanlarda fırıldak gibi dönüyor bu görüntü...

Nisan 26, 2009

ERKEKLERİ ERİTEN "KADINSAL DAVRANIŞLAR"





Kadınların hepsi erkeklerin aslında hangi kadınsı davranışlardan etkilendiğini merak eder ve bu konudaki önerileri asla gözden kaçırmazlar. Erkekleri kimi zaman şirin, kimi zaman seksi, kimi zaman çılgın veya uyumlu davranışlarınızla siz de büyüleyebilirsiniz.
Bunları okuduktan sonra gözlemlerin doğruluğuna siz de inanacaksınız.



  • Her ne kadar dudak parlatıcılarının yapışkanlığından şikâyet etseler de, ıslak görünümlü parlak dudaklar erkekleri cezbeder.
  • Çoğu erkek kadınların çantalarında taşıdıklarıyla dalga geçse de her duruma yönelik eşya taşımaları onları çok etkiler.
  • Erkeklerin çoğu evlerinde düzensizdir. Evlerini düzene sokan kadınlar erkekler için vazgeçilmezdir.
  • Bahaneye gerek duymadan sadece aklınızdan geçtiği için telefon etmeniz, kendi içlerinde itiraf edemeseler bile erkekler için etkileyicidir. Bu, onu düşündüğünüzü belli edecek özgüvene ve samimiyete sahip olduğunuz anlamına gelir.
  • Kadınların yumuşak ve mis kokulu elleri erkekler için vazgeçilmezler arasındadır. Ellerinizin her zaman bakımlı ve mis kokulu olmasına dikkat edin.
  • Kadınların koruyucusu gibi hissetmek erkekler için gurur verici bir davranış olduğundan, etkileyicidir.
  • Bakım için tonlarca para döktüğünüzden yakınsalar bile, kadının bakımlı olması erkekleri etkileyen en önemli faktörlerin başında gelir.
  • Kadınların eşyalarına gösterdikleri özen, erkeklerin gözünde sadakat ve özveri simgesidir. İlişkinize gösterdiğiniz özveriyle ne kadar sadık ve güvenilir olduğunuzu anlamasını sağlayabilirsiniz
  • Kadınların bakımlı olmalarına dikkat ettikleri kadar, sade ve doğal olmalarına da dikkat ederler. Abartılı makyajlar veya giysiler, sade ve doğal haliniz kadar onları etkilemeyecektir.
  • Yaşantısının her alanında başarılı, ne istediğini bilen ve yardım sever kadınlar erkekleri cezbeder.
  • Çocuklarla iyi anlaşan ve onları seven kadınlar erkekleri etkiler.
  • Birçok erkek, gömleğini veya tişörtünü kadınların üzerinde görmekten çok hoşlanır.
  • Bazı erkekler, kadınların tırnaklarına özenle oje sürmesinin çok estetik ve etkileyici olduğunu düşünür.
  • Özel eşyalarını emanet ederek onlara duyduğu güveni belli eden kadınlar, erkekleri etkiler.
  • Her ne kadar kokulu mumlardan, ambiyanstan anlamıyor gibi gözükseler de birçok erkek böyle şeyleri baştan çıkartıcı bulur.
  • Bazen, erkeklerin kadınlarla kasten inatlaştıklarını unutmamak gerekir. Kimisi inatlaşan kadınları çok çekici bulurken, kimisi de çocuk gibi küsen kadınları çok şirin bulur.
  • Bacakları ve kalçayı her ne kadar çekici gösterse de çok yüksek topuklar sanıldığının aksine erkeklerin ilgisini fazla çekmiyor; özellikle de üzerlerinde durmakta zorlanıyorsanız.
  • Erkeklerin kalbine giden yol, boğazlarından geçer. Özenerek hazırladığınız yemekler, onlar için vazgeçilmez olmanızı sağlayabilir.
  • Eleştirmelerine rağmen kadınların duygusallıklarını yansıtabilmeleri onlar için önemlidir çünkü hiçbir erkek duygularını rahatça ifade edemez.
  • Giyimlerinden, yemeklerine kadar onlara özen gösteren kadınlar erkekler için etkileyicidir. Bu, ilişkilerine ne kadar özen gösterdiklerinin bir işaretidir.
  • Cinsel hayatınızda bastan çıkarıcı olsanız bile, erkeklerin aslında şehvetin habercilerinden (imalı bakışlar ve sözler gibi...) etkilendiklerini unutmayın.
  • Erkeklerin zevklerine ve alışkanlıklarına anlayış gösteren kadınlar, onlar için daha vazgeçilmezdir.
  • Birçok erkek, kadınları banyo yaparken izlemekten keyif aldığı gibi, onları banyo yaparken düşünmenin bile çok cezbedici olduğunu itiraf ediyor.
  • Hatırlamaları için erkekleri zorlamadığınız sürece özel anlarınıza dair tarihleri es geçmemeniz onlar için etkileyicidir.
  • Kadınların uzun sürede hazırlanmaları erkekler için işkencedir ancak kadınları soyunurken izlemeye bayılırlar.
  • Arkadaşlarının ve başkalarının yanında söylemediğiniz sürece, özel hitaplarla ona seslenmeniz erkekleri çok etkiler.
  • Her ne kadar kadınların ilgi alanlarından anlamasalar da, kadınların bu konulardaki sağduyusu birçok erkek için etkileyicidir.
  • İşte bir klasik: Erkeklerin çoğu ilk bakışta kadınların kalçalarından etkilenir.
  • Birçok erkek romantizmi yaşarken müziğin etkileyici olduğunu düşünür.
  • Bir erkek bir kadından gerçekten hoşlanıyor veya onu seviyorsa, onu uyurken izlemenin tarifsiz bir duygu olduğunu düşünür.
  • Beklenmedik sürprizler erkekler için her zaman etkileyicidir.
  • Evde temizlik veya yemek yaparken bile onların gözünde çekici olduğunuzu biliyor muydunuz? Sebebi gayet açık, doğal halinizlesiniz.
  • Erkeklerin her söylediğini dikkatle dinleyen kadınlara bayılırlar.
  • Sürprizler karşısında kadınların yüzünde beliren çocuksu tebessümler ve gözlerinin parıldaması erkekler için vazgeçilmezdir.
  • Onları her ortamda iyi temsil eden kadınlara daha çok bağlanıyorlar.
  • Bazı erkekler kadınların onları elleriyle beslemelerinden çok hoşlanırlar, onlara göre bu yakınlığın göstergesidir.
  • İhtiyaç duyduktan anlarda onları yalnız bırakmayan ve desteğini esirgemeyen kadınlar erkekler için vazgeçilmezdir.
  • Onlar için özenle seçtiğiniz iç çamaşırları baştan çıkarıcıdır.
  • Rahatlıkla her şeyi paylaşabildikleri, konuşabildikleri kadınları daha etkileyici bulurlar.
  • Erkekler hastalıkları boyunca yanlarından ayrılmayan kadınları severler.

Nisan 25, 2009

VAY ANAM VAY!!!!


Evli bir çift
cadılar partisine davetliydi. Dışarıya çıkmak için hazırlanırlarken kadının migreni tuttu, evde kalmak zorundaydı.

Kocasına, partiye yalnız gitmesini, onun eğlencesini bozmak istemediğini söyledi.

Biraz tartıştıktan sonra adam kostümünü giydi ve partiye gitti kadın da birkaç aspirin alıp yattı.
Biraz uyuduktan sonra kendini daha iyi hissederek uyandı ve partiye giderek kocasına sürpriz yapmaya karar verdi.
Tam hazırlanırken 'acaba ben yanında değilken kocam neler yapıyor' diye düşündü ve kocasının kendisini tanımaması için değişik bir kostüm giyerek partiye gitti.

Oraya vardığında bir kenarda onu izlemeye başladı.
Kocası arka arkaya değişik kızlarla ve onlarla çok yakınlaşarak dansediyordu, nereye kadar gidebileceğini görmeye karar verdi.
Kocasına yaklaştı,Onunla çok samimi bir şekilde dansetmeye başladı,kulağına dışarıya çıkabileceklerini fısıldadı.

Arabalardan birine girerek seviştiler ve gece yarısından önce maskeler çıkarılmadan kadın eve gitti, kocasının dönüşünü beklemeye başladı.
Adam sabaha karşı 01.00 sularında döndü ve doğru yatağa gitti.

Kadin : 'Parti nasıldı kocacığım' diye sordu,
Adam : 'Sensiz hiç eğlenemedim tatlım' diye yanıtladı.
Kadın : 'inanmıyorum' diye cevapladı, 'Bahse girerim çok eğlenmişsindir'
Adam : 'Gerçekten hayatım. Partiye gittiğimde bazı arkadaşlarla sıkıldık, altkata inip bütün gece poker oynadık. Fakat kostümümü ödünç verdiğim o Allah'ın cezası herif bir eğlenmiş, bir eğlenmiş,anlata anlata
bitiremedi...



Nisan 24, 2009

SİZİN İÇİN DEĞERLİ OLANLARA GÖNDERİN

Üzerlerine tıklayıp okuyabilirsiniz...



Çok sevdiğim Özlem'cim benim e-postama arada bir böyle güzel şeyler gönderir,beni besler.Yüreğine sağlık...Yine beklerim Özoş...

Nisan 23, 2009

YORUM SİZİN!


Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ın dün geceki bölümünde Ergenekon'un 12. Dalgası ile gündemin ilk sırasına oturan Türkan Saylan ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği konuşuldu... Türkan Saylan'ın evinden gerçekleştirilen yayına Müjdat Gezen, Ayşe Kulin, Tan Sağtürk ve Bedri Baykam ile bursiyerler ve burs verenler konuk olurken, Prof. Dr. Türkan Saylan rahatsızlığı nedeniyle programa hastaneden katıldı. İşte Saylan'ın açıklamaları;

- Yasaların hiçbirisi doğru düzgün uygulanmadan bir nevi yargısız infaz yapılıyor.

- Deprem zamanı izinsiz para toplama hatta bir tuvalet kağıdını niye aldınız tüzüğünüzde yazmıyor gibi komik şeylerden tutup yargıladılar bizi. Hepsinden beraat ettik. - Herşeyi toplayıp gittiler ve geri alamıyoruz. Burslarla ilgili belgeler gelmedi hala. - Ben fırsat eşitliği istiyorum. Her çocuk okumalı.Mücadelemin sebebi bu.

- Neden belli bölgelere daha fazla burs veriyorlar gibi konulara takılıyorlar ya ; eğitim gören çocuklar cumhuriyetin bireyi oluyorlar, vatandaş oluyorlar. İşte ben bu yolla eğitim yoluyla terörün biteceğine inanıyorum. - Burs verdiklerimiz arasından PKK'lı olan varsa bunu araştırırız doğru olduğunu öğrendiğimiz an burstan çıkartırız. - O bölgenin insanı bize inanıyor onlara baskı yapmadığımızı hissettiği zaman biz niye dağlara çıkalım diyor.

- Bir öğrencinin bizden burs alabilmesi için yoksul olması ,çalışkan olması gerek. - Başörtülüye de eğitim veriyoruz ,meslek edindirip okuma yazma öğretiyoruz. - Başörtülülere karşıyım imajı verilmeye çalışılıyor.Böyle bir şey yok. Biz asla ve asla başörtüsü karşıtı değiliz. Kimsenin de karşı olmaması için elimizden geleni yaparız.Hepsi kardeşimiz komşumuz dostlarımız fakat eğitim ve resmi kurumlarda yasak ve biz de yasalara uyan insanlarız hepsi bu.

- Hakkımda misyonerlik iddiaları var. Doğru. Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim misyoneriyiz biz.

- Zavallı anam İsviçre'li ve Hristiyan olduğu için bu iddiaları ortaya atıyorlar.Belli bir basın bunları uyduruyor insanlar da buna inanıyor.Bu nasıl bir zihniyet.Nüfus kütüğündeki bir iki satırı alıyorlar.

- Ben kütüğe baktım.Annem bana hamile kaldıktan sonra Müslüman olmuş. Ben her dakika her şeyimi ispat etmek zorunda değilim.Ama buraya kadar geldiği için görsünler istedim. Benim annemin filan tarihte filan camide Müslüman olduğunu.Bunu teşhir etmek, bizi bu noktaya getirmek bile utanç verici.

- Bir arkadaşın hayaliydi Ata evleri kurmak. Bana gelip söyledi. Bende olur neden olmasın ama hem biz yapamayız dedim.Vaktiyle derneğe iki apartman katı bağış yapılmıştı. O evlerde üniversite son sınıfa gelmiş ve yüksek lisans yapan çocuklar kalıyor. Birinde kızlar birinde erkekler. Onları da tutukladılar. - Yani evlerimiz filan yok bizim. Biz birileriyle aşık atmak istemiyoruz. Sadece çağdaş yaşam adını taşıyan 30 tane yurdumuz var.

Ben bir Kemalist, Feministim. Herkes eşit olmalı.Mezara hepimiz eşit giriyoruz. - 13, 14 yaşındaki kızların başlık parası diye parayla satılmasına karşıyım ama aile perişan ne yapsın. O parayla gübre parası ödüyor vs. Ama bizim bursumuzla okuyor. O iftiralar beni hiç ilgilendirmiyor ama bizim projemizezarar gelirse ben aslan kesilirim. Yoksa hemen evimi aramaları hiç önemli değil.Ben kimim ki bu kadar insanın evini aradılar.

http://haberler.com

HÜRRİYETİN DE,EŞİTLİĞİN DE,ADALETİNDE DAYANAK NOKTASI,ULUSAL EGEMENLİKTİR.

NASIL GÜZEL SÖYLEMİŞİN ATATÜRK'ÜM NASIL DA GÜZEL! BU SÖZLERİN ÜZERİNE BAŞKA BİR SÖZLERE HACET VAR MI?

HÜRRİYETİN DE,EŞİTLİĞİN DE,ADALETİNDE DAYANAK NOKTASI,ULUSAL EGEMENLİKTİR.

Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
M.Kemal ATATÜRK



Nisan 22, 2009

ELLER ERKENDEN YAŞLANMASIN


Güzelleşmek için gerdirmeydi,botokstu,lazerdi v.s.,v.s...ne yaparsak yapalım eller ve boyun yaşlandığımızı gösteriyor.Bunlara pek bir çare yok gibi.
Evde ellerimi için yapacağımız çok basit bir krem yapabiliriz.Yumuşak,beyaz ve gergin bir el için;
  • 1 kaşık gliserin
  • 1 kaşık limon suyu
  • 1 çay kaşığı oksijen suyu
  • 1 çay kaşığı gül suyu (isterseniz)
Karıştırıp bir şişe içine koyun,hergün bir kaç kez kullanın.Faydasını hemen hissediyorsunuz.

POZİTİF ENERJİ FORMÜLÜ


Kendimizi bazen yorgun ve isteksiz hissettiğimiz günler olur ya,eliniz,kolunuz kalkmaz,işte o günlerde ENERJİYİ ŞARJ ETMEK gerekiyormuş.Bunu nasıl yapıcaz;


İŞTE POZİTİF ENERJİ FORMÜLÜ

  • Dolu mideyle yatağa girme.
  • Gece yoğurt ve peynir yeme.
  • Günde 2 lt.sıcak sıvı al.
  • Yemekleri oturarak ye.
  • Yemekle birlikte sıvı alma.
  • Geceleri uzun süre TV. izleme.
  • Keyifli kitaplar oku.
  • Öğleden sonra çayla-kurabiye ye.
  • Elma,armut gibi meyveleri pişirerek ye.
  • Salatayı oda ısısında ye.
  • Haşlanmış sebze yerine ,yağda pişmiş sebze ye.
  • Kendini iyi hissetmediğin akşamlar pilav ve tereyağlı mercimek ye.
  • Şekerli,köpüklü bir Türk Kahvesi'de çok işe yarıyor. (bu benden)
  • Ceviz ve fındık ye. (bu da benden)

Nisan 21, 2009

BUNLAR MUTLULUĞUN FORMÜLLERİ





  • "Saadet parayla pulla mı, aşkla mı, başariyla mı elde edilir" diye yıllardir sorarız. Oysa, bu sorunun gayet bilimsel bir cevabı varmış. Pennsylvania Üniverirsitesi''ndeki Pozitif Psikoloji Merkezi''nin direktörü Martin Seligman''in yürütmüş olduğu bir araştırmanın sonuçlarına göre, mutlu olmanın yolu bireyin kendisiyle barışık olması, çalışmayı sevmesi ve hergün daha iyi bir şeyler yapmayi istemesinden geçiyor. La Repubblica''da yayinlanan bir incelemeye göre, mutluluğun altı tane önemli kriteri var.
  • -Dostluklar ve sosyal ilişkiler
  • -Evlilik
  • -Kendinden daha önemli bir olguya inanmak
  • -Kişinin değerlerine uygun ve aynı zamanda ona zevk veren hedeflere sahip olması
  • -İşte veya okulda başarılı sonuçlar elde etmek
  • -Sağlıiklı olmak.
  • Küçük mutluluklar yaratmak içinse şu on maddeyi yerine getirmek yeterli:
  • -Haftanin üç günü yarım saat spor yapın,
  • -Her günün sonunda, çevrenizdeki birine teşekkür edebileceğiniz beş şey bulun,
  • -Haftada bir saat , yakın akrabalar veya arkadaşlarla bir sohbet firsatı yaratın,
  • -Bir bitki veya çiçek ekin,
  • -Televizyon önünde geçirdiğiniz saatleri azaltın,
  • -Hiç tanımadığınız birisine selam verin,
  • -Bir arkadaşınıza telefon edin,
  • -Her gün en azından bir kez kahkahayla gülün,
  • -Her gün, kendinize biraz zaman ayırın,
  • -Hergün en az bir kez birisine, kibar ve hoş bir jest yapın.
  • Aslında bunların bir çoğunu zaten yapıyoruz ama Martin Seligman beyefendi şunu unutmuş, bunların hepsini uygulamak için,maddi sıkıntılarda olmamalı.
  • Çevremizde her gün birilerinin eşi,oğlu,kızı işten çıkarılıyor.Sıranın bizede gelmeyeceği ne malum.Ekonomiyi,savaşları,çevreye olanları,geleceği düşünürken bazılarını yerine getirmek biraz zorlaşıyor.Yinede herşeye rağmen MUTLU OLMAYI becerenlerden olalım diye diliyorum.

Nisan 20, 2009

CAN SİMİDİ OLACAK TEKNOLOJİ


Nike, Gap ve Zara gibi uluslararası markalar için üretim yapan Yeşim Tekstil A.Ş. nano-teknolojiyle akıllı kumaş üreten yerli firmalardan biri. Örme ürünlerde de aynı teknolojiyi kullanan firma, saman nezlesine karşı koruyan, E vitaminli akıllı kumaş ve giysiler de üretiyor. "Hybrid" adlı bu seride ayrıca güzel koku yayan, aloe vera'lı, güneşin zararlı etkilerinden ve sivrisinekten koruyan farklı kumaş seçenekleri bulunuyor. Yani giyinmek, modanın ne söylediğinden işlevselliğe doğru seyrediyor.
Akıllı kumaş teknolojisiyle yetişkinlerin yanı sıra bebekler için de kullanışlı giysiler üretiliyor. Teri ve ıslaklığı içeride tutmayan, normal pamuktan çok daha çabuk kuruyan iç giyim ürünleri bebeğinizin terleyip üşütmesi riskini ortadan kaldırmak için. Cildi tahriş etmeyen, doğal pamuklu konforundaki bu ürünler dört mevsim kullanılabiliyor. Nano-teknolojiyle üretilen bu giysilerin adresi de çoğunlukla bebek ürünleri satan mağazalar.

Bu kumaşlar elbette sadece giyim kuşam için kullanılmıyor. Sıra geldi ev tekstiline. İsterseniz perdeden koltuk döşemesine kadar evinizin pek çok köşesinde akıllı kumaşlara yer açabilirsiniz. Üstelik sadece leke tutmama özelliği değil, evinizde sağlıklı bir yaşam alanı da vaat ediyor bu kumaşlar. Örneğin nano-teknolojiyle üretilen perdeler mikrop barındırmıyor, kendi kendini temizleyebiliyor, yanmıyor, eve güzel koku yayıyor ve içeriye sinek sokmuyor.

Bu kumaşlar, baz istasyonu ve yüksek gerilim hattı gibi kaynaklardan yayılan radyasyona karşı da etkili. Yani ev halkını cep telefonu ve elektrikli cihazların yan etkilerinden koruyor. Söz konusu sağlıksa, evinize yeni perde alacağınız zaman nano-teknoloji seçeneğini de düşünmeye değer. Perde yıkayıp tekrar yerine asacağım diye ne siz yorulun ne de fazladan su, elektrik ve deterjan harcayın.

Kim bilir, akıllı tekstil ürünlerinin yaygınlaşmasıyla deterjan, ütü, çamaşır makinesi yakın bir gelecekte hayatımızdan tamamen çıkabilir. Kaynak burada

ESKİYEN ÇARŞAFLARDAN




















Yaz geliyor,şimdi hepimiz dolapları altüst ederiz.Eskileri toplarız.
İşte o eskiyen tişörlerden,elbise veya pijamalardan,hatta çarşaflardan bile,oyuncak torbası,kirli torbası v.s.yastıklar niye olmasın.

Nisan 19, 2009

NOTLARIMIZDA BULUNSUN



  • Yumurta kırarken,akının ve sarısının karışmaması için,kırma işlemini buzdalabından çıkarınca hemen yapmalıyız.
  • Yeşil sebzelerin rengini korumak için,pişirirken tencerenin kapağını aralık tutmalı,ya da arada sırada açıp kapatmalıyız.
  • Bol miktarda patates aldıysanız,filizlenmemesi için arasına bir elma koymalıyız.
  • Ütünün altı lekeliyse,bunu tuz ve sirke ile ovmalıyız.
  • Evde pasta yaparken ,meyve ve şekerlemelerin dibe çokmemesi için,una bir miktar mısır unu de katarsak,dibe çökmezler.
  • Buzdolabını temizlemek için,sıcak suya bol miktarda tuz atarak suyu hazırlayıp temizliğini yapıp,kuru bir bezlede kurulamalıyız.

Nisan 17, 2009

DEMİŞLER

Bir kadın aynı zamanda hem sevdalı, hem anne olamaz.
Andre Maurois
Bir kadın kısık sesle konuşuyorsa birşey istiyor demektir. Sesini yükseltiyorsa bilin ki istediğini elde edememiştir.
Anonim
Bir kadın ya sever, ya da nefret eder; ortası yoktur.
Pubillius Syrus
Bütün dünyada bir tek güzel çocuk vardır. Bütün annelerde ona sahiptir.
Çin atasözü
En mükemmel kadın, çocuklarına babalarının yokluğunda baba olabilecek kadındır.
Goethe

PRATİK MUTFAK


Camomile Mobil Mutfak Ünitesi bunu için birebir.Ortada yer alan cöp kutusu rendesi kesme tahtasi bıçaklarıyla yemek hazırlarken gerekli herşeyin oldukca kullanişli şekilde birarada olması mutfak tezgahından bile daha cok kullanılacak bir ürün ortaya çıkarmış. Designnobis Tasarim Studyosunda diğer ev aletleri ve geniş ürün yelpazesini mevcut.
Ben çok beğendim,çalışanlar için çok iyi bir çözüm...

GÜLÜMSE!


Mutfakta sadık dost iş başında.Ne yazik ki benim değil.

Nisan 16, 2009

BU GARİP HUYLAR BİZE Mİ HAS?



































Neden her gördüğümüz haritada hemen Türkiye`yi bulmaya çalışırız? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardır?


Neden insanlar kapalı bir alandan yağmur yağan alana çıktığında kafalarını eğerler? Yağmura duyulan saygıdan mıdır, yoksa ondan tırstığımız için midir?

Neden sınavlarda '3 yanlış bir doğruyu götürür' şeklinde bir uygulama ile cezalandırılır da; '3 doğruyu bil, bir doğru da bizden' gibi bir kampanya başlatılıp zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?


Bulmacalarda neden boru sesinin karşılığı hep 'ti' dir? Bulmacaları hazırlayan arkadaşlar hiç 'ti' diye ses çıkaran boru görmüşler midir?

Bir programı bilgisayarımıza kurarken neden 'kabul ediyorum' ya da 'kabul etmiyorum' seçenekleri vardır? O kadar parayı bayılıp programı aldıktan sonra 'kabul etmiyorum' seçeneğini işaretleyen saf kişiler mevcut mudur?

Nisan 15, 2009

PARA HARCAMAK BİR SANATTIR


www.aktuelpsikoloji.com/haber.php?haber_id=4338 Adres haberin kaynağıdır.

‘Harcamalarımın kontrolünü kaybettim’ diyen birçok kişinin imdadına artık ‘para koçları’ koşuyor. Angela Teresi ve Pelin Narin Tekinsoy koçluk yaptıkları müşterilerine maddi olarak düzlüğe çıkarken isteklerinden vazgeçmemenin yollarını öğretiyor

Siz de kredi kartı ekstrenizi çığlık atarak karşılayıp, asgari ödemelerle yetiniyor, çılgınca sahip olmak istediğiniz şeylerin yakınından bile geçemiyorsanız acil bir eylem planı hazırlamanın zamanı gelmiş demektir. Peki kendinizi para harcamaktan, delice tüketmekten nasıl alıkoyacaksınız? Bu işi sizin için düşünen birileri var artık. Klasik kemer sıkma politikalarının işe yaramadığı dönemlerde sizi harcamalarınızla yüzleştirip, kendinizi kontrol etmenizi sağlayacak bu kişilere ‘para koçu’ deniliyor. Angela Teresi ve Pelin Narin Tekinsoy mesleği koçluk olan iki isim. Son dönemlerde kriz nedeniyle kendilerine başvuranların talepleri onların para koçluğu alanındaki çalışmalarını yoğunlaştırmış.

GELİR MİKTARININ ÖNEMİ YOK

Teresi ve Tekinsoy, işe kişinin harcamalarını hangi nedenlerle yaptığını ortaya çıkarmakla başlıyor. Para koçları ‘Harcama yapmanın bir tatmin yönü var. Kimileri statü, arkadaşlarına hoş görünmek, en yeni teknolojiye sahip olmak kimileri ise sevgi ihtiyacını karşılamak için harcama yapıyor. Farkındalığı yakaladığınız anda gelecek için yol alabiliyorsunuz’ diye konuşuyor. Teresi bu aşamada kazancın miktarının önemli olmadığı görüşünde: ‘Aylık geliriniz 1000 TL de 10 bin TL de olabilir. Para harcamayı bilmiyorsanız kazancınızın hiç önemi yok. Yani daha çok kazanırsam borçsuz ya da rahat yaşarım diye bir şey söz konusu değil. Her düzeyden kişinin kendisini kontrol etmeyi ve bunu ömür boyu uygulamayı bilmesi gerekiyor.’ Para koçları, kadınların giyim ve kozmetiğe, erkeklerin ise teknolojik ürünlere ciddi para harcadığını da söylüyor ve ‘Alışverişte erkekler daha çok statü ve güç kadınlar ise sevgi ve ilgi boşluğunu doldurmaya çalışıyorlar’ diyor.

Pelin Narin Tekinsoy ise doğru para harcama alışkanlığı kazanmak için kendilerine başvuranlar arasında üniversite öğrencilerinin de şirket sahiplerinin de olduğunu söylüyor. ‘Gün içinde sürekli seçim yapıyoruz’ diyen Tekinsoy para söz konusu olduğunda bu seçimler doğrultusunda hareket edildiğini anlatıyor: ‘Mesela bir yerden bir yere taksiyle mi yoksa minibüsle mi gitmeyi tercih ediyorsunuz? Bu seçimler doğrultusunda paralar ya harcanıyor ya da birikiyor. Biz cimri olmayı değil kontrol etmeyi öğretiyoruz.’ Bireysel para koçluğu seanslarının ücreti 100 ile 150 TL arasında değişiyor. Seanslar haftada bir saat. Koçluk programı başvuranın ihtiyaçlarına göre 6 ile 12 kez görüşülerek tamamlanıyor.

Kredi kartı orucu tutun

PARA koçları Teresi ve Tekinsoy’un kredi kartı konusundaki uyarılarını herkes dikkate almalı:

Kart ödemelerinde, asgari tutarı ödemek yerine, aylık borcu ödeyebilmek önemli. Eğer sıklıkla asgari tutarı ödüyorsanız şu önlemleri almanız gerekiyor.

Kullandığınız kredi kartı sayısını azaltın. Aktif kullandığınız kart bir tane olmalı ve o kartın kullanım koşullarını bilmelisiniz.

Kart harcamanız gelirinizin altında olmalı.

Aylık harcama bütçesi yapın: Zorunlu ihtiyaçlar, isteğe bağlı olanlar ve fazladan paranız olduğunda yapacağınız harcamalar.

Kredi kartı ile alışveriş yaparken hangi duyguların sizi kontrol ettiğine dikkat edin.

Nakit varsa, kredi kartını kullanmayın.

Kontrolsüz kredi kartı harcamaları yerine, büyük mali risklere karşı kendinizi sigortalatın. (Emeklilik/sağlık vs.)

Kart kullanma alışkanlıklarınızı değiştirirken ‘kredi kartı kullanım orucu’ egzersizini deneyin. Bu yöntemde tüm kartları hemen kapattırıp sadece nakit kullanıyorsunuz.

OPAL!!! OPAL!!!


Çok sevdiğim,hatta bazen yazdıklarına katılarak güldüğüm blog arkadaşım blogunu kapatıyor.Haklı nedenleri vardır tabi.Ama biz onu böyle çok sevmiştik.
Ne zaman ve nasıl gelirsen gel,ama çok çabuk gel oldu mu OPALCİĞİM...











Çocukluk resmin nasıl ama...

Nisan 13, 2009

ORMANLAR İÇİN,LÜTFEN DESTEK ! LÜTFENNNN!!!!!!!!











***KAMPANYAYA DESTEK VERMELİYİZ***

Gördüğünüz karikatürler,TEMA'nın yapmış olduğu yarışmada ilk üçe girenler.
Temanın sayfasında tüm karikatürler var.Çok çarpıçı karikatürler yapılmış.



TEMA 2B Kapsamındaki Orman Arazilerinin satılmaması için bir imza kampanyası başlattı...
Değerli insan Hayrettin Karaca "Bana 1 milyon imza verin sattırmam" diyor...
Gelecegiimiz için sadece 1 dakikanızı ayırmaya üşenmeyin. Lütfen klavyenin tuşlarına, HADİ!
http://www.tema.org.tr/2B/

KADIN SÜRÜCÜLERİN HALLERİ






























Otomobil kullanan arkadaşlarım bilirler ,acemilikte kadınların titiz olmaları,biraz kuralcı olmaları nedeniyle fotolardaki gibi ufak tefek hadiseler yapabilirler.
Ama en çok kaza yapan ve kazaya neden olanlarda erkeklerdir.
Birisi ,sanırım erkektir yememiş içmemiş "Kadın Sürücü Halleri "ni tesbit etmiş.
Evet itiraf ediyorum bunlardan bir kaçını bende yapıyorum.
Ne olmuş yani...Siz arabanızı kullanın beyler.
Bir kadın sürücü gördüğünüzde içine düşmeyin,kadının arabasını sıkıştırmayın,yiyecek gibi de bakmayın.Trafik kurallarınada uyun,camdan tükürmeyin,sigaranızı atmayın.

Kadın Sürücü Halleri şunlarmış.
  1. Katlanmış aynayı açmak için arabadan inmek,
  2. Önüne aniden bir şey çıkarsa, direksiyonu bırakıp elleriyle yüzünü kapatmak,
  3. Arabayı geri vitese taktığını sanıp öne doğru fırlamak, ( bunu yaptım)
  4. Arabayı yolun ortasında bırakıp gelen geçenden park etmesini istemek,
  5. Kaldırıma 80 cm mesafede park etmek, ( bunuda yaptım)
  6. Burundan park etmeye kalkmak, (bunuda yaptım)
  7. Kimseye yol vermemek,
  8. Direksiyon karnına değecek kadar koltuğunu yaklaştırıp direksiyonu 11'5 geçe pozisyonunda tutmak,
  9. Yolu ortalarken arabayı değil kendi bulunduğu noktayı baz almak,
  10. Her türlü yokuşta el freniyle kalkmaya çalışmak ve bu esnada bol balata kokusu ve duman oluşumunu gerçekleştirmek, ( bunu erkeklerde yapıyor)
  11. 30 km ile giden kamyonun arkasına takılıp sollamadan 50 dak.gitmek.( bunuda yaptım)
  12. Kamyon geçecek yerden geçmeye korkmak ama hali hazırda 30 tane arabanın aynasını koparmış bir bünyeye sahip olmak.
  13. Geri geri gidememek.

Nisan 11, 2009

DEV AYAKKABILAR SERGİSİ










































Shoe Art İstanbul 1Eylül-31 Ekim 2008 kapsamında birbirinden ünlü isimlerin tasarladığı ve sayılara 100’e ulaşan dev ayakkabı heykelleri, İstanbul sokaklarında moda ve sanatı buluşturarak bir ilke imza atmıştı
.
120 tasarımcının dev ayakkabıları bu sergide yer almıştı.
Ayakkabıların boyu,1.80cm , eni, 2.60 cm ,
Ayakkabıların hepsi birer sanat eseri gibiydi.

Şimdi bu ayakkabılar bugün yapılacak olan müzayede ile sahiplerini bulacak.
En çok hoşuma gidende,bu sergiden elde edilen gelirler TEMA VAKFINA VE TÜRK KALP VAKFI' 'na verilecek olmasıdır.



YOK OLSUN STRES!

Nisan 10, 2009

FOTOGRAFLAR










Bu fotograflar moda fotografçılarının...
justfad.blogspot.com dan bir çok moda fotografçısına ulaçmak mümkün.

Fotograf sanatını çok severim,ama şimdiye kadar kendime güzel bir makina almadım.Ona sıra gelmedi.Birgün muhakkak olacakta bakalım ne zaman.
Fotograflar benim için zamansızlıktır.Ömür biter onlar baki kalırlar.